top of page

KARATAÅž-SEMAYÜK   Ä°NSAN  Ä°SKELET  KALINTILARI         ÜZERÄ°NE     BÄ°YOARKEOLOJÄ°K    Ä°NCELEMELER

1963-1974 yıllarında Machteld J. Mellink baÅŸkanlığında kazılan, KarataÅŸ-Semayük, Likya bölgesinin M.Ö. 3. binyıl kültürleriyle ilgili en geniÅŸ kapsamlı bilimsel bilgiyi saÄŸlamıştır. Antalya’nın Elmalı Ovası’nda kurulmuÅŸ olan yerleÅŸme, ETÇ’nin başından itibaren iskan görmüÅŸ ve ETÇ 3 ortalarına kadar kullanımda kalmıştır. Merkezi bir höyük üzerine kurulmuÅŸ, çevresi, dönem dönem ihtiyaca göre geliÅŸtirilen bir savunma sistemiyle kuÅŸatılmış olan yönetici binası, yerleÅŸmenin çekirdeÄŸini oluÅŸturur. Bu merkezi alanın çevresinde kalan düzlük alanda ise megaron planlı evler ve mezarlık alanları bulunmaktadır. Mezarların neredeyse tamamı, Anadolu’nun pithos içine gömme geleneÄŸini yansıtmaktadır. Ancak mezarlık alanı içerisinde yer alan, dikdörtgen planlı bir sanduka mezar, gerek mezarın üzerini örten ahÅŸap düzenek gerekse buluntuları bakımından ayrıcalıklı bir mezar olarak yorumlanmıştır. KarataÅŸ-Semayük, Erken Tunç Çağı’nın farklı evrelerine ait mezarlık alanının kazılmasıyla Güneybatı Anadolu’nun ölü gömme uygulamalarıyla ilgili en kapsamlı veri grubunu oluÅŸturması açısından bugün için eÅŸsiz bir konumdadır. YerleÅŸmedeki tüm arkeolojik bulgular, burada ETÇ başından itibaren bir elit sınıfın varlığını akla getirmektedir.

​

KarataÅŸ-Semayük Erken Tunç Çağı arkeolojik yerleÅŸmesi üzerine yürütülen inceleme 1960ların ortalarında baÅŸlamıştır. Yaklaşık 10 yıl süren aktif kazı süresince ve devamında yapılan arkeolojik araÅŸtırmalar KarataÅŸ-Semayük insanları ile ilgili sayısız bulguyu ortaya çıkarmış ve yerleÅŸmenin Likya Bölgesinde prehistorik dönemlerden baÅŸlamak üzere etkin bir merkez olduÄŸunu göstermiÅŸtir. Kazı faaliyeti tamamlandıktan sonra araÅŸtırmaların bilimsel yayın haline getirilme çalışmaları devam etmiÅŸ olmakla birlikte KarataÅŸ-Semayük’ten gün ışığına çıkarılmış insan iskelet kalıntıları üzerine çalışmalar Lawrance Angel’in tamamladığı yayınlar ile sınırlı kalmıştır. Bu deÄŸerli çalışmalar KarataÅŸ-Semayük insanlarıyla ilgili çok önemli bulguların tespitini saÄŸlamıştır. Bununla birlikte detaylı bir çalışma ne yazık ki sürdürülememiÅŸtir. Proje kapsamında KarataÅŸ-Semayük insan iskelet kalıntılarında yarım kalmış biyoarkeolojik incelenmenin tamamlanması, bu yeni araÅŸtırmada hem güncel biyoarkeolojik yaklaşımların/metotların uygulanması hem de yakın dönemdeki geliÅŸtirilmiÅŸ teknolojik imkan ve yeni metodolojilerin kullanılmasıyla elde edilecek bütüncül bir ÅŸekilde analiz ve yorumlanması devamında ise yayıma hazırlanması planlanmaktadır.

​

Çalışma ile KarataÅŸ-Semayük insanlarının yaÅŸam biçimlerinin ortaya çıkarılması üzerine yapılan biyoarkeolojik incelemenin devam ettirilmesini hedeflemektedir. Bu sayede Güneybatı Anadolu’da Ä°lk Tunç Çağında yaÅŸamış ve bölgesel etkileri olmuÅŸ bu kültürle ilgili bilgilerimiz artacak ve konuyla ilgili araÅŸtırmacılara farklı perspektifler katacak yeni bir veri paylaşımı saÄŸlanacaktır. Proje çerçevesinde üretilen bilgilerin bilim camiasına aktarılması yanında kurulacak bir web sayfası ile kamusal alanda da bu bilgilerin daha geniÅŸ insan kitlelerine ulaşımı saÄŸlanması hedeflenmektedir.

​

Kazısı yaklaşık 40 yıl önce tamamlanmış olan bu yerleÅŸime ait insan kalıntıları üzerinde yeni teknoloji ve metodolojilerin yardımıyla yapılacak yeni gözlemler ile daha fazla bilgi üretilmiÅŸ olacak aynı zamanda bu bilgi üretim sürecinde halihazırda kullanılan yeni teknik ve metodoloji de geliÅŸtirilmeye çalışılacaktır. Yukarıda da belirttiÄŸim üzere Güneybatı Anadolu Tunç Çağı Arkeolojik YerleÅŸimleri Üzerine Arkeogenomik Bir Çalışma baÅŸlığında kapsamlı bir proje yürütülmektedir. Antik DNA üzerine yapılan çalışmalar önemli ölçüde arkeolojik ve antropolojik bilgi ile desteklenmektedir. Dolayısıyla bu çalışma disiplinler arası kaynaÅŸmanın yeni perspektifler ve yeni bir anlayış geliÅŸtirmenin bir zeminini oluÅŸturmaktadır. Yakın zamanda Anadolu’daki Neolitik dönem insanlarıyla ilgili yapmış olduÄŸumuz çalışmalar yazılı tarihi olmayan ve arkeolojik anlamda verileri topluluk düzeyinde karşılaÅŸtırmalara izin vermeyen durumlarda antik DNA çalışmasının sorunsalların çözümünde ne kadar etkili olduÄŸunu göstermiÅŸtir.

bottom of page